Kıymetli Ülküdaşlar;
Davamız olan Türk Milliyetçi Hareketi her birimiz tarafından tercih edilmiş,
aile terbiyemizle örtüşmüş,
töre bilincimiz ve imanımızla gönlümüze işlenmiştir.
Bu merhaleleri aştıktan sonra,
kollektif bir tavrın mecburiyetiyle,
Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in koyduğu doktrinler ışığında teşkilatlı bir hale gelmiştir.
Yürüdüğümüz bu yolda kimseye teşkilat bilincinin tekrar tekrar anlatılmasını lüzumlu görmüyoruz.
Türk milletinin hizmetine kendimizi adadığımız teşkilat ve kurumlarımız bellidir.
Gerek siyasi,
gerek sivil toplum ayağında gençlik teşkilatımız ve sendikalarımızla her kurumumuz ayrı ayrı çok değerli ve bütün haldedir.
Bu bütünlük içerisinde varmak istediğimiz hedef aynıdır.
Birlikte hareket etmek teşkilatlı yaşamanın gereğidir.
Teşkilatlarımız içerisinde herkesin kendi fikrini söyleyip istişare mekanizmalarına katılması töre gereğidir.
Ancak teşkilat içerisinde alınan kararların açıklandıktan sonra tartışmaya açılması,
sağda solda eleştirilmesi ne teşkilatlı yapımıza ne de töremize uymamaktadır. Davamızda lider tek, amaç birdir.
Bu çerçeveden bakarak bütün arkadaşlarımızın kendilerini değerlendirmesi, teşkilat içerisinde kalmaya karar verenlerin ise bu hassasiyetle yollarına devam etmesi elzemdir.
Bu seçenek kabul eden bir durum değildir.
Biz kalbi aynı anda atan ülkü erleriyiz.
Kıymetimiz tüm ülküdaşlarımızla birebir aynı olsa da,
sorumluluk itibariyle teşkilatımızı sırtlayan ve ona göre hareket etmesi gereken teşkilat unsurlarıyız.
Vebalimiz çok,
taktir edenimiz az olacaktır.
Yüklendiğimiz bu vazifeyi Allah rızası dışında hiç bir karşılık mükafatlandıramaz.
Türk Milleti'nin asil evlatları,
ülkücüler olarak;
biz bu yola,
bu davaya talip olduk.
Bu mücadele hepimizin yemini üzre
“Milliyetçi Türkiye'ye, Turan'a kadardır.”
Başaracağız , başaracağız, başaracağız...
TURKAV BASIN